12 Ağustos 2010 Perşembe

Can Yücel şiirindeki fotoğraflarla 'buluşmak üzre'

Bugün 12 Ağustos, Can Baba'mızı kaybedeli 11 sene olmuş!

"Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek"


Can Yücel şiirlerinde görsel anlatım önemli, bir iki cümle ile hemen insanın zihninde tabakalar halinde fotoğraflar beliriyor.

"Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar"


Çekemediğim fotoğrafları düşündüm. Sene 1989, Suzan ile birlikte İstanbul, Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu önündeyiz, Bulutsuzluk Özlemi bir konser verecekti o gün, gençlik festivali gibi bir etkinlik vardı, işte o gün müydü ertesi gün müydü tam hatırlamıyorum, öylesine güzel bir yaz yağmuru yağdı ki, damlacıklar pırıl pırıl, adeta ağır çekimde gözlerimin önünden yavaşça geçerek, yorgun argın yere düşüyorlardı. O günleri unutmadım.

"Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni"


Sene 1990, bir gün öğle vakti, ama yaz değil, kış, karanlık bir havada okuldan çıktık. Çoğu arkadaş tedbirli, şemsiyeleri ile yürüyorlar. Ben ise her zaman olduğu gibi tedbirsizim, ıslanmaya başlamışken, dünya güzeli arkadaşım, şemsiyesini çıkardı ve koluma girerek beni sürüklemeye başladı. Kendimi birden Can Yücel'in şiirinde anlattığı ruh haline yakın buldum. O yağmurlu gün bitti, aradan tam 20 yıl geçti fakat o güzel arkadaşım halen yanımda. Hiç bırakmadık birbirimizi.

Öyleyse şiirin ve fotoğrafın yanımdayım ben de.

Çok yaşasın Can Yücel!

Hiç yorum yok:

google27928836a124597b.html