30 Nisan 2008 Çarşamba

Zaman meselesi - 2


Su siralar fotograf cekmiyor olmamin su siralar fotografla da ilgilenemiyor anlamina gelmedigini tahmin edeceginizden bu konuyu es geçip geçen yil cektigim bir fotografi cektigim gunden sonra bilgisayarin bir dosyasinda unutup bu aksam tekrar kesfetmemle yasadigim zevki sizinle paylasmak istiyorum.

Zaman hayati yansitir,
akrep beni yelkovan düsünmeyi gösterir.

Kisa bir süre sonra bu ikisi üst üste gelecektir.
O zaman ne anlami olur, bilemem..



(je pense = (ben) düsünüyorum)

(Zaman meselesi - 1'e de suradan ulasabiliriz.)

28 Nisan 2008 Pazartesi

Mekanik fotoğraf köpeği havlamak istiyor



İnsan gözü ile fotoğraf makinesinin gözü bir değil, ama bazen daha duyarlı olduğunu düşünüyorum objektiflerin ve yanılıyorum elbette. Ben başka bir şeye odaklanmışken fotoğraf makinesi benden ayrılıp bambaşka konulara yöneliyor.

Mutsuz muyum bundan peki? Hayır. Aksine hoşuma gidiyor. Şimdi neyi gösterecek bana diye düşünüyorum. Aydınlıkta çoğu zaman benim dediğim oluyor, ama yarı karanlıkta, loş ışıklı odalarda, gölgeli yerlerde ve karanlık yollarda fotoğraf makinem havlıyor ve ne isterse o oluyor.

Köpekler siyah beyaz görürmüş. Benim mekanik bir köpeğim, renkli film taktığımda dünyayı renkli görüyor ama. Asgari müşterekte buluşmaya çalışıyoruz. Kardeş payı görüntüler.

Köpeğim renkli fotoğrafları sevmiyor pek, siyah beyaz filmleri takınca (ben Ilford severim ama o Kodak seviyor, tuhaf) pek memnun, bana da sürprizler düzenliyor, kendi hayatından fotoğraflar gösteriyor, dünya zaten acayip bir yer, fotoğraflara bakınca daha bir deli görünüyor.
google27928836a124597b.html