(BİÇİM SORUNLARI ÜZERİNE SORULAR)
Ali Taptık önemsediğim ve çok beğendiğim fotoğrafçılardan biri. Fotoğrafları ise ayrı bir yazının konusu. Şimdi aktarmak istediğim ve Taptık'ın blogundan aldığım yazısı başka bir konu.Daha önce okumuş ve bir yerlere not almıştım. Sonra unutmuşum, internette gezinirken ve bir yandan fotoğrafta biçim üzerine düşünürken, aynı efektin biribirinden farklı fotoğraflarda kullanıldığını ve artık ikrah derecesine geldiğini görünce aklıma aşağıda okuyabileceğiniz yazı geldi. Çünkü yazıdaki o meş'um soru halen baki:
"Belli bir tekniği her fotoğrafa yaklaşık aynı şekilde uygulayarak anlam yaratmak mümkün mü?"
"efekt üzerine
Şu sıralar fotoğrafa sürekli artan bir ilginin olduğu kesin.Sayısal görüntüleme tekniklerinin bazı insanları analog fotoğrafa heveslendirdiğini de görmüyor değilim; hatta buna seviniyorum da kendi adıma, belki film bulmak kolaylaşır diye...Ayrıca zaten daha üstünden iki saat geçmeden Cem Çetin' in bir yazısında1 dediği gibi "deklanşör soğumadan", fotoğrafları flickr'da ya da o çeşit bir mecrada görmek mümkün. Bu fotoğraflara çok hızlı bakabiliyor olmanın insanları nasıl etkilediği de kafamda çok büyük bir soru işareti ama bu ayrı bir konu. (lütfen bana "geçen günki fotoğrafları hala göremedik" demeyin üzülüyorum).Yeni gördüğüm örneklerde şöyle bir sorun seziyorum. 3 ya da 4 renk ve baskı tekniği var kökenlerini analog fotoğrafta bazı alternatif proseslerden alan ve gördüğümüz örneklerde bu tarz abartılı baskı tekniklerinin sürekli kullanıldığını görüyorum ama belki de kendi baskılarını yapan bir fotoğrafçı olmaktan bu görselliğin bir efekt şeklinde yerleştiğini görüyorum. O zaman aklıma şöyle bir soru geliyor: Belli bir tekniği her fotoğrafa yaklaşık aynı şekilde uygulayarak anlam yaratmak mümkün mü? Böylesi bir şey ancak fotoğrafa uygulanan etkinin fiziksel olarak ne olduğunu (aşırı pozlama, az pozlama, negatife zarar verme ya da polaroid kullanımı) düşünmek gerekiyor bence, eğer bu düşünce fotoğrafın anlamıyla birleşebiliyorsa fotoğrafın üzerinde bir efekt katmanından farklı birşey oluşabilir ve anlamlı bir bütün olabilir.2 Bahsettiğim efektli fotoğrafların çeşitli internet sitelerinde çok fazla ilgi ve beğeni aldığını da görüyorum ama içerik ve görsellik üzerinde beraber çalışan fotoğrafçıların sayısı hala çok az, böyle yeni birilerini biliyorsanız lütfen bana da gösterin...
1 Sanat Dünyamız dergisi, sayı 84
2 Aşırı pozlama için Paul Graham' ın American Night'ına, polaroid kullanımı içinde JH Engström'ün Herberge isimli kitabına bakılabilir."
http://www.alitaptik.com/blog/
Ara Güler ilginç bir kişilik, beğenmesem de kendi içinde tutarlı bir duruşu var:
“Sanat dediğin palavradır yalandır. Müziği de öyle, resmi de. bir de çok büyük bir yalan var. O da sinema. Her şey yeniden kurulur, aslıymış gibi oynanır. Fotoğraf yalan konuşmadığı için sanat değildir. Sadece gerçekteki bir parçanın zaptedilmesi, tarihe mal edilmesidir. Bu nedenle belgesel fotoğraf sanattan da mühimdir. Sanat olsun olmasın ne olacak? Evvela belge olmalı. Ben işin palavrasında yokum.” demiş. (28.09.1997, Cumhuriyet)
“Kendimi çok seviyorum. Ben şımarık bir piçim. Neden beğenmediğim yönüm olsun kızım.” (Sabah, 13 Temmuz 1997, Rana Doğruer’in “En beğenmediğiniz yönünüz nedir?” sorusuna yanıt.