3 Ekim 2014 Cuma

Bir kez daha fotoğrafa baktım



5 Ekim 2010, İstanbul. ©bizans

Dün gölgemle konuştum biraz. Karnım ağrıyordu. Evdeydim ama ruhum evden uzaktaydı. Kitaplarım uzaktaydı. Kalemlerim daha uzaktaydı. Her şey beni yukarıya doğru çekiyordu. Her şey nasıl, nasıldı? Gölgem kötü bir rüya görüyor kaç gündür. Gölgem gidip duruyor. Ben bir fotoğrafta kendimi düşünüyordum utanarak. Bir şarkı söylüyordu gölgem. Soğuk çimenlere uzandım. Fotoğraf makinemi yıllar önce baktığım yere çevirdim. Gözlerimi kısarak baktım her zamanki gibi. Umutla mı bakmıştım dünyaya? Gölgem hayretle beni inceledi. Gökyüzü beyazdı, toprak siyah, gözlerim kahve. Gölgem bir fotoğrafın içinden nereye varacağını bilemiyordu. "Her şeyi özlüyorum." dedim gölgeme. "Ama sen kimsin bu fotoğrafta?" dedi gölgem. "Yeter artık benden söz etme." diye yalvardı fotoğraf. İçimde sadece raflar var, kitap yok. Bir iki tane unutulmuş gazete. Güneş bakınca sararmış. Bir defterden koparılmış kenarı tırtıklı bir sayfa duruyor en alttaki rafta, eğilip alıyorum, "münhal" yazıyor kâğıtta. Kapının zili çaldı sandım. Telaşla toparlanıp yürüdüm, kapıyı açtım. Sessizlik, kapıda kimse yoktu. 

Bir kez daha fotoğrafa baktım. Gözlerim oradaydı.

Hiç yorum yok:

google27928836a124597b.html