© Serdar Darendeliler, don’t look away, when there’s nothing there Önce yazının bir özeti: Soframızda olması gereken yiyeceklerin yanında bir de fotoğraf makinesi olmalıdır! Eskiden, yani Geniş Açı dergisinden önce fotoğraf makinemi "olur olmadık" şeyleri çekmek için kullanmazdım. Geniş Açı dergisini okumaya başlamakla, fotoğrafın çok daha hayatın ve insanın yanında olduğunu anlamış bulunuyorum. Lakin artık Geniş Açı dergisi yok. Fakat geride bir şeyler kaldı, birincisi Geniş Açı Proje Ofisi, ikincisi hezarfen Refik Akyüz, üçüncüsü ise hayran olduğum tasarımcı, editör ve fotoğrafçı olan Serdar Darendeliler. (Önce Serdar Darendeliler'in fotoğraflarından ve blogundan söz etmek istiyorum, sonraki yazı da Refik Akyüz'ün fotoğrafları ve blogu hakkında olacak.) Darendeliler'in "superfantastisch'in yarım yamalak günlüğü" isimli bloguna baktığınızda epeyce fotoğraf göreceksiniz. Bunlar onun en "kötü fotoğrafları" imiş! Tabii kötü fotoğraflar' tabiri Darendeliler'in. Bense hiç öyle düşünmeyip blogunda yayımladığı fotoğrafları harika buluyorum. Tekrar yazının başına dönersem, fotoğrafın güzelliğine de dönmüş olurum. Çoğu fotoğrafsever gibi ben de "önemli bir şeyler olsun da çekeyim" havasındaydım bir zamanlar. Geniş Açı'daki ilginç portfolyolar, haberler ve köşe yazılarını okudukça bu önyargım kırılmaya başladı fakat yine de tam anlamıyla fotoğraftan keyif alabilmek için Serdar Darendeliler'in blogunu görmem gerekti. Şimdi artık ben de artık sofra fotoğrafları çekebiliyorum, böylece günün her anında fotoğrafın hayatımıza dahil olabileceğini anlıyorum. Yanlış ifade etmiş olabileceğimi düşünerek aynı cümleyi bir de şöyle yazayım: Böylece hayatımızın hemen her anında fotoğrafın olabileceğini, hatta olması gerektiğini daha iyi anlıyorum. Darendeliler'in fotoğraflarına baktığımda gündelik yaşantımızda bulunan hemen her durumun (kahvaltı, öğle, akşam yemeği, atıştırma tabağı gibi) fotoğrafa da dahil olabileceğini, fotoğrafta, önemli-önemsiz gibi bir ayrıma gitmenin yanlış olduğunu, esas olanın bakış açısı ve konuya saygılı bir mesafenin gerekliliğinde düğümlendiğini görüyorum. Darendeliler'in fotoğraflarındaki ayrıntılara özen gösteren ince zeka, kara mizah ve estetik beğeni evvela en beğendiğim unsurlar. Analog fotoğrafçılıkta ısrar etmesi ve fotoğraflarında eski usül fotoğrafçılığın güzelliklerini, kafasındaki belli konuları inatla ve usanmadan her yerde izleyebilmesi de ayrıca çok beğendiğim diğer özellikleri. Darendeliler'in fotoğraflarında beni etkileyen bir başka unsur ise müzik ve ritmik bir yapının varlığını hissetmek. Onun fotoğraflarından çıkardığım diğer dersler ise: Kendisiyle dahi dalga geçebilen güçlü bir kişilik sahibi olmanın gerekliliği, ışığın eşyanın, doğanın ve insanların tabiatını değiştirebilmesini merakla incelemek. Şimdi sahneyi fotoğraflara bırakıyorum. Serdar Darendeliler'in bir fotoğrafından yola çıkarak belirlediğim bir konu ve blogundan bu konuya uygun seçtiğim fotoğraflar ya da "işte sofranızda olması gereken yiyecekler" :) | |||
© Serdar Darendeliler, as beni kes beni unutursam seni bir gün |
f: günlük, zamanın ve mekânın fotoğrafa etkisini araştıran, meraklı fotoğraf sanatı düşkünlerince kurulmuş bir fotoğraf günlüğü grubudur.
23 Nisan 2011 Cumartesi
Serdar Darendeliler ve "işte sofranızda olması gereken yiyecekler"
Etiketler:
Geniş Açı dergisi,
Photographer,
Refik Akyüz,
Serdar Darendeliler,
Still life
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder