30 Mart 2009 Pazartesi

Ne dinliyoruz?


Blogumdaki yeni bir girdiyi buraya da koyuyorum. Bunun için daha çok kisiye ihtiyaç var da...


'Kendi çapimda küçük bir arastirma niteligi tasiyan, anket de diyebilecegimiz bir meseleyi su an bunu okuyan sevgili arkadaslara sunup sunu rica edecegim:

herkesten (özellikle çogunlukta olan fotograf gunlukleri okuyucularindan) su siralar (bir kaç hafta ya da bir aylik süreyi kapsayabilir) dinledigi 5 ayri sarki/parça ismi ve kime ait oldugunu belirten kücük bir listeyi yorum ya da e-posta olarak bana ulastirmalari. (anonim ya da gerçek isminizle olur hiç farketmez) Ama gerçekten ne dinlediginizi açikça yazmaniz önemli.

Bunu yapmamin sebebiyle ilgili daha sonra açiklama yapicam. Umarim bekledigim kadar katilimci bulabilirim. Katilanlara simdiden tesekkür ederim efenim. Katilmayip 'ufff' diyenlere de ne diyim canim...'

17 Mart 2009 Salı

Büyük saat



Gölgeli fotoğrafları hep sevdim, griler hele griler siyahtan uzaklaştıkça sanki bir hayatın bulanık ve acıklı bir özeti gibi siyah beyaz fotoğrafların yukarısında aşağısında elinizi tutmak istercesine bakar dururlar ela, mavi, yeşil, kahveli gözlere. Renkli fotoğraflarda ise griler azalınca kahvenin buruk tonlarına doğru bir genişleme olur. Gri de vardır ama renkli fotoğrafa sığmaz sanki. Gri renklerden kaçmak ister, mızmızlanıp kenarda durur. Peki ya morlar, National Georaphic sarıları? Borges'in karanlığı, Piyano siyahları, kırmızı urbalılar? Düşündüren yeşiller, gıdıklayan pembeler, huzurlu maviler? Tahmin edileceği üzere alesta bekler diğer bütün renghahenkler.

Gölgeleri arada bir düşünmeliyiz, bana kalırsa bütün fotoğraflarda hem huysuzdur gölgeler hem de teskin edici görünürler, Aşiyan mezarlığındaki ağaçları hatırlıyorum.

Fotoğrafın şiirle dans etmesini de seviyorum, fakat daha çok daha da çok olmak üzere zamanı öpmesine bayılıyorum.

Biraz daha dikkatli bakınca aslında zamanın fotoğrafı öptüğünü farkediyorum. Hallelujah!

9 Mart 2009 Pazartesi

Paris'te bir adam


Paris sokaklarinda yürürken denk geldigim bir sahne. Isin ilginç yani amcanin beni hiç görmemis olmasi. Bir süre öyle durduktan sonra bagirarak kosturmaya basladi.
Olur öyle seyler...

1 Mart 2009 Pazar

Kahve içen adam


1 mart olmus haberimiz yok. Odyssée sinemasinda kahve içerken...
google27928836a124597b.html