23 Ocak 2009 Cuma

Rain


Geçen, blogumda bahsettigim fotografçi sahisla olan bulusmamdaki bir ilginç nokta da; beni etkileyen önemli bir çalisma olan Rain adli serisine durup durup baktigim Erwin Olaf adli fotografci hakkinda bir detay ögrenmemdi.

Vincent'in (e artik ahbab olduk) yakin bir illüstratör arkadasi Olaf'in tüm islerini yapanmis megersem... Yani Erwin Amcam kisileri fotograflayip ona yolluyormus, o da istedigi dekorlari filan üç boyutlu sanal ortamda hazirliyormus.

Sonuç? Calisma tabii ki keyif verici ve her anlamda basarili. Ne sekilde yaparsa yapsin, önemli olan sonuç diyenler olur, aaa olmaz öyle sey "c'est la triche" diyenler de olur.

Ama yapmis bir kere olan olmus, begeniriz begenmeyiz. Eger gerçekten bir sey anlamiyorsa ve bosu bosuna bir yerlere geldiyse (ki öyleleri de çok) o onun ayibidir. Diger türlü, bir bildigi varsa, arkasinda mutlaka saglam bir vizyon yatiyorsa da kimseye aciklama yapmak zorunda degildir. Öyle diyelim. Ben kavram olarak yeni fotografcilik anlayisi ile ilgilensem de, teknik olarak asiri müdaheleyi sevmiyorum. Eger bunu hissettirmiyorsa zaten hiç sorun olmuyor. (Gursky hariç, onu daha sonra tartismaya acayim)

Grubumuzun vokalistinin bir kaç fotografini çekerken bazi (eglencelik) fotograflarda rain etkisi yasanmadi degil. (bu mutfagi 3 boyutta yapmak zor is, öyle bi pisti)


22 Ocak 2009 Perşembe

falan filan




Zaman, eski günler, Lüksemburg, molalar, falan filan...

21 Ocak 2009 Çarşamba

Zeitgeist



Çağımızın ruhu karanlık biraz. Umut etmek de zor. Yine de ışık var dünyada. Bu gözlerimizin daha da göreceği var anlamına gelmez mi? Çalışmaya, anlamaya, üretmeye ve paylaşmaya gayret etmeli insan. Enis Batur'un dediğini bir kenara yazıyorum, "yaşamayınca dinleniriz nasılsa".

17 Ocak 2009 Cumartesi

fotograf - hayat iliskisi

Fotograf; olmayan, varmis gibi gosterilen bir varliktir. Hayat da.
Fotograf; tumden kucucuk bir parcadir. Yine, hayat da.
Fotograf; bir cogunun anlamayip mal mal baktigi birseydir. ...
Bakip anlayanlara da gunun birinde birsey anlamadiklarini soyletebilen
sinsi, karmasik, kara delik kivaminda bir olgudur.

Icinde hep bir hikaye vardir. Hikaye olmazsa, duzgun bir
butunluk saglanamazsa birseye benzemeyip al asagi olmanin
ve kaybedilen zamanin disinda bir gercekligi olamaz.

Icindeki karakterler, yerler yoktur aslinda.
Amac varmis gibi gostermektir. Amacin bir uzantisiysa bunu
digerlerine de inandirmaya calismaktir.

Ikisi de biter. Yok olur bir gun.
Biri kagida biri hafizaya yazilir. Sonra da silinir.

Bir fark var sanirim. Ikisinde de surprizler olsa da
birine tamamen biz karar veririz. Bu digeri icinse o kadar basit degildir.

12 Ocak 2009 Pazartesi

Geri gelmez hiçbir zaman



T.S. Eliot söylemiş:

Şimdiki zaman ve geçmiş zaman
Gelecek zamanda vardır belki de
Ve gelecek zamanda vardır geçmiş zaman
Bütün zaman her zaman varsa eğer
Geri gelmez hiçbir zaman.

şiirin özgün hâli şöyle:

"Time present and time past
Are both perhaps present in time future,
And time future contained in time past.
If all time is eternally present
All time is unredeemable."

T.S. Eliot'ın "Burnt Norton" şiirinden alıntı.

Tamamını okumak isteyenler için link.
google27928836a124597b.html